Yargıtay, TMK. ve KK.’daki düzenlemelere uygun olarak verdiği kararlar ile, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde; orman, mera, fundalık, taşlık, çalılık, köy orta malları ile köy meydanları, harman yerleri ve kadastro – tapulama işlemlerinde tespit dışı bırakılan yerlerde; kamusal hizmete özgülenen okul, park, cami, okul uygulama bahçesi ile tarlası, çıraklık eğitim merkez binası, sağlık ocağı, iskele meydanı, demiryolları, erişme kontrollü karayolları, yararlanma hakkı askerî kuvvetlere bırakılan yerler, Nato boru hattı geçen yerlerin üzerinde geçit hakkı kurulamayacağı yönünde uygulamalar yapmıştır. Bunun için bkz. : Surlu / Öztürk, 450 vd. Bir başka yaklaşıma göre ise, hazine mülkiyetindeki kamu malları ile kamusal hizmete özgü hizmet malı niteliğindeki taşınmazlar üzerinde zorunlu geçit hakkının tanınabilmesi için, ilgili kamu tüzel kişiliğinin yetkili organları tarafından zorunlu geçit hakkı kurulmasında bir sakınca olmadığı bildirildiği ve böylece kamu hizmetinin yürütülmesinde bir aksama başgöstermeyeceğinin kesin olarak anlaşıldığı hallerde, açılan dava Medenî Kanun’un öngördüğü esaslar dahilinde ele alınabilecektir. Yetkili kamu kuruluşunun tasvip ve muvakatını idarî geçit irtifakının kurulmasında bir önkoşul olarak kabul eden bu görüş için bkz.; Tırpan, 266 – 267; Ayiter, N., Eşya Hukuku, Ankara 1977, 140 – 141. Bu bağlamda olmak üzere, Alman Eşya Hukuku’nda, federal ve federe devletler tüzel kişiliğine ait taşınmazlar için de zorunlu geçit hakkı kurulması istenebileceği belirtilmiştir. Bunun için bkz. ve krş.: Staudinger / Seufert, Kommentar zum BGB, III. Bd., Sachenrecht (§§ 854 – 928), 12. Aufl., Berlin 1993, § 917. Yargıtay kararlarında ise, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki, özel mülkiyete konu olamayacak orman ve meralardan, kamu hizmetine özgülenmiş ilkokul binası ve bahçesi üzerinden geçit hakkı kurulamayacağı kabul edilmektedir. Bu yöndeki örnek uygulamalar için bkz.: Y. 14. HD. 15.11.1999, E.7102 / K. 7953 (Yayımlanmamıştır); Y. 14. HD. 13.2.2001. E. 515 / K. 1026 (Yayımlanmamıştır).
a) İSKİ’nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri her türlü vergi resim ve harçtan muaftır. Görevi için mi kullanılıyor?
Kamu mallarından sahipsiz ve orta mallar tapuya hiçbir şekilde tescil edilmezler. Olayda tapuya tescil edilmiş bir taşınmaz bulunmaktadır. Bu halde bu taşınmaz niteliği itibarıyla sadece kamunun hizmet malı (bir kamu hizmetine özgülenmiş taşınmaz) olabilir. Bu kamusal hizmet de okul, hastane, adliye, belediye, kütüphane, cezaevi gibi çeşitli kamusal hizmetlerin sürdürülmesi için gerekli olan hizmete ilişkin olmalıdır.
Zorunlu geçit hakkı, özel mülkiyete tabi taşınmazlar açısından söz konusu olacağından TMK’nın 715. maddesinde düzenlenen sahipsiz yerler ve yararı kamuya ait yerlerin geçit hakkına konu olmayacağı açıktır. Ancak Yargıtay, bir kararında taşınmazın genel yola ulaşabilmesi için özel mülkiyetten geçme imkânı bulunmaması durumunda fiili imkânsızlık sebebiyle kamuya ait araziden geçit hakkı tesis edilebileceği hükmüne varmıştır: “…Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazları ve çevresindeki tüm yolları gösteren geniş pafta suretleri getirtilerek genel yollara ulaşacak şekilde alternatif geçit güzergâhlarının belirlenmesi, tüm alternatiflerin araştırılmasına karşılık davacının taşınmazından kadastral yola ulaşılabilmesi için dere yatağından geçilmesinde zorunluluk bulunduğu takdirde davacının batıda bulunan dereden masrafını karşılayarak köprü yapmak suretiyle geçit hakkı tesisini kabul ettiği de gözetilerek talep etmiş olduğu güzergâhtan geçit kurulması gerekir…” YARGITAY 14. HD. E. 595, K. 777 T. 22/01/201
14. Hukuk Dairesi 2017/1264 E., 2020/7689 K.
Bu durumda mahkemece, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılmak suretiyle kamu malı niteliğinde olan yerlerden geçit hakkı tesis edilemeyeceği ve geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi göz önünde bulundurularak lehine geçit hakkı tesisi istenilen taşınmazın yola ulaşımının sağlanmasının mümkün olup olmadığı araştırılmalı, ilgili taşınmazların tapu kayıtları temin edilmeli, tapu kayıt maliklerinin davada usulüne uygun şekilde taraf olması sağlanmalı, davacının maliki olduğu taşınmazdan genel yola kadar kesintisiz bağlantı sağlanacak şekilde alternatifler oluşturularak en uygun alternatiften geçit hakkı kurulmalıdır.
14. Hukuk Dairesi 2016/9428 E., 2019/3226 K.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelindiğinde; mahkemece, 726 parsel sayılı davacı taşınmazı lehine davalı kuruma ait “taşlık” vasıflı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiş ise de, geçit kurulan yerin kamu malı olduğu ve geçit kurulmayacağı dikkate alınmadan hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılmak suretiyle davacıya ait taşınmazdan genel yola kadar kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde diğer taşınmazlar üzerinden alternatifler belirlenip bunların maliklerini de davada taraf yaparak davacı taşınmazı lehine geçit hakkı tesisine karar vermek olmalıdır.
14. Hukuk Dairesi 2018/2066 E., 2018/7484 K.
Somut olaya gelince, davacı adına kayıtlı 101 ada 134 ve 142 parsel sayılı taşınmazların da içerisinde bulunduğu ve bu taşınmazlar lehine üzerinde geçit kurulan 101 ada 147 parsel sayılı taşınmazın, tapuda ham toprak ve taşlık vasfıyla Maliye Hazinesi adına kayıtlı olup kamu malı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Kamu malı niteliğinde olan bir yerin de kişinin özel istifadesine terki olanaklı değildir. Geçit hakkı kurulan yer, kamu malı niteliğinde ise, kamu yararı ile kişi yararının çatışması durumunda kamu yararına üstünlük tanınması gerekeceğinden bu nitelikteki bir yer üzerinden geçit hakkı kurulmasına olanak yoktur.
14. Hukuk Dairesi 2016/7507 E., 2018/4128 K.
Bu durumda mahkemece, davacı adına kayıtlı taşınmazların da içerisinde bulunduğu kamuya ait ham toprak ve taşlık vasıflı taşınmaz üzerinde geçit hakkı kurulması mümkün olmadığından ve davacıya ait taşınmazların genel yola bağlantısını sağlayacak başkaca alternatif güzergah bulunmadığı da anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. kadastro harici bırakılan taşlık alan üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de geçit kurulan yerin 2.125,24 metrekarelik kısmına isabet eden yerin, taşlık vasfındaki kadastro harici bırakılan alan olduğu anlaşılmaktadır. Bu özelliği itibariyle kamu malı niteliğinde olup kamu malı niteliğinde olan bir yerin kişinin özel istifadesine terki olanaklı değildir. (Olayda kadastro harici bırakılan yer mi var?)
14. Hukuk Dairesi 2015/6268 E., 2017/9377 K.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; her ne kadar davacıya ait 332 parsel sayılı taşınmaz lehine 16.03.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda 1. alternatif olarak belirtilen davalı …’ya ait 331 parsel ile bitişiğindeki kadastro harici bırakılan yerden geçerek … Yoluna bağlanan kısım üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de geçit kurulan yerin bir kısmının, kadastro harici bırakılan yere rastladığı anlaşılmaktadır. Kadastro harici bırakılan yerler kural olarak Türk Medeni Kanununun 715. maddesi kapsamına giren devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir. Bu özelliği itibariyle kamu malı niteliğinde olup kamu malı niteliğinde olan bir yerin de kişinin özel istifadesine terki olanaklı değildir. Kısaca belirtmek gerekirse, kadastro harici bırakılan yer üzerinden geçit kurulamaz. Kaldı ki geçit davalarındaki amaç, yol ihtiyacı içinde bulunan bir taşınmazın, kesintisiz olarak genel yola ulaşımını sağlamaktır. Kadastro harici bırakılan yer, tapuya tescil edilmiş bir yer olmadığından bu şekilde kurulan geçitle kesintisizlik ilkesi de ihlal edilmiş olur.
14. Hukuk Dairesi 2015/18347 E., 2017/3464 K.
Somut olaya gelince; Dosya arasındaki tapu kayıtlarına göre; üzerinden geçit hakkı kurulan 482 parsel sayılı taşınmaz, tapuda “taşlık, kayalık arazi” vasfıyla Hazine adına kayıtlı olup Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrol Genel Müdürlüğüne ağaçlandırma için tahsis edilmiştir. Geçit hakkı,
bir kamu hizmetine tahsis edilmeyen kamuya ait tapulu taşınmazlar üzerinden kurulabilir. Geçit hakkı kurulan yer kamu malı niteliğinde ise kamu yararı ile kişi yararının çatışması durumunda kamu yararına üstünlük tanınması gerekeceğinden bu nitelikteki bir yer üzerinden geçit hakkı kurulmasına olanak yoktur. Açıklanan nedenlerle mahkemece, öncelikle çevredeki genel yolları gösterir şekilde geniş ölçekli pafta örneği getirtilerek Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda genel yola kesintisiz şekilde ulaşımı sağlayacak tüm alternatifler belirlenerek en uygun alternatif üzerinden geçit tesisine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
14. Hukuk Dairesi 2016/8926 E. , 2017/1585 K.
Somut olaya gelince; davacının paydaş olduğu 445 parsel sayılı taşınmaz lehine üzerinden geçit hakkı kurulan 1137 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kayıt örneği incelendiğinde, 4.198,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın “Çalılık” niteliğiyle Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu görülmektedir.
Bu durumda mahkemece; davacı ve komşu taşınmazlar ile çevre yolların hepsini gösterir denetime elverişli pafta örneği celp edilmeli, kamuya ait yerlerde geçit hakkı tesisi edilemeyeceğinden, bilirkişiler marifeti ile diğer geçit alternatifleri incelenmeli, başka parseller üzerinden alternatifler araştırılmalı, geçit oluşturulurken üzerinden geçit irtifakı kurulacak parsellere ait tapu kayıtlarından parsel malikleri tespit edilmeli, davada yer almayan bu parsel maliklerininde davada yer almaları sağlanmak üzere davacıya imkân verilmelidir. 12/04/2021
Av. Arda GİRGİN