Genel

Taşkın Haciz ve Hukuki Neticeleri

1. Taşkın Haciz Nedir?

Taşkın haciz, icra takibi kapsamında alacaklının talebi doğrultusunda borçluya ait (veya borçluya ait olduğu düşünülerek) malların “borcun çok üzerinde” ya da “ölçüsüz” şekilde haczedilmesi durumunu ifade eder. İcra ve İflas Kanunu (“İİK”) uyarınca icra memurunun haciz yaparken ölçülülük ilkesine uygun hareket etmesi esastır.

  • İİK m.85/1: İcra memuru, borçlunun borcu karşılayacak miktarda malını haczedecektir.
  • İİK m.85/3: Haczedilen malların toplam değeri, takip konusu alacağı karşılamaya yeterli ise artık başka malın haczedilemeyeceği (ölçülülük prensibi) belirtilmiştir.

Taşkın haciz genellikle şu durumlarda söz konusu olur:

  1. Borcun Miktarına Göre Orantısız Haciz
    – Örneğin, 50.000 TL’lik bir alacak için 500.000 TL değerindeki bir taşınmazın veya çok daha değerli birden fazla malın komple haczedilmesi.
  2. Birden Fazla Aynı Türde ve Yüksek Değerli Malın Haczi
    – Borcu fazlasıyla karşılayacak tek bir mal varken, benzer nitelikte çok sayıda kıymetli malın da haczedilmesi.
  3. Haczedilemeyecek veya Geçimi Tehlikeye Düşürecek Malların Haczi
    İİK m.82 çerçevesinde haczedilemeyeceği belirtilen (borçlunun mesleği için zorunlu aletler, borçlunun haline münasip ev vb.) malların da haczedilerek ölçülülüğün ihlal edilmesi.

2. Taşkın Hacize Karşı Hukuki Yollar

Taşkın hacizle karşı karşıya kalan borçlular veya üçüncü kişiler, İcra ve İflas Hukuku çerçevesinde çeşitli hukuki yollara başvurabilir:

2.1. Şikâyet Yolu (İcra Mahkemesine Şikâyet)

  • İİK m.16: İcra memurunun kanuna aykırı işlemlerine karşı “şikâyet” hakkı tanınmıştır.
  • Haciz işlemi, öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine şikâyet konusu yapılabilir.
  • Şikâyet dilekçesinde, “taşkın haczin kaldırılması veya sınırlandırılması” talep edilir. İcra mahkemesi, haczin iptali veya haczedilen malın bir kısmının haciz dışı bırakılması yönünde karar verebilir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 09.05.2005 T., E. 2005/464, K. 2005/10296
“Borcun miktarına göre orantısız şekilde tüm malvarlığının haczedilmesi, borçluya aşırı zarar verdiği gibi haciz işleminde ölçülülük ilkesine de aykırıdır. Borçluya tanınan 7 günlük şikâyet süresi içerisinde yapılan başvuru neticesinde icra mahkemesi, taşkın haczin kaldırılmasına veya sınırlanmasına karar vermelidir.”

2.2. İstihkak Davası

  • İİK m.96-99: İstihkak davaları, borçluya ait olmadığı halde borçlunun malı gibi haczedilen malların geri alınması (üçüncü kişinin mülkiyet hakkının korunması) için düzenlenmiştir.
  • Üçüncü kişi, haczedilen malın kendisine ait olduğunu veya üzerinde üstün bir hakkı bulunduğunu ispat etmeye çalışır.
  • Mahkemece istihkak iddiası kabul edilirse, söz konusu mal üzerindeki haciz kaldırılır.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 20.12.2017 T., E. 2017/32459, K. 2017/8423
“Haciz gören malın, haciz tarihinde fiilen borçlu zilyetliğinde bulunuyor olması tek başına yeterli değildir. Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasında malların gerçekten kime ait olduğu, tapu kayıtları, fatura veya diğer belgelerle ortaya konulmalıdır. Mahkemenin bu hususta yapacağı araştırma sonucunda, taşkın hacze maruz kalan üçüncü kişinin hakkı korunmalıdır.”

2.3. Haczin Kaldırılması veya Sınırlandırılması Talebi

  • İİK m.85 ve devamı maddeleri gereğince, icra dairesinden veya icra mahkemesinden, haczin yalnızca “borcu karşılayacak değerde mal” ile sınırlandırılması talep edilebilir.
  • Örneğin, çok değerli bir taşınmazın tamamının haczedilmesi yerine belirli bir hissenin veya daha düşük değerli başka bir malın haczedilmesi istenebilir.
  • Bu talep, yine 7 günlük şikâyet süresi içerisinde yapılır. Sürenin kaçırılması, ölçüsüz haczin hukuki denetimini zorlaştırabilir.

2.4. Teminat Göstererek Haczin Kaldırılması veya Sınırlandırılması

  • İİK m.36: Borçlu, alacaklıyı tatmin edecek nitelikte teminat (genellikle nakit, banka teminat mektubu vb.) göstererek haczin kısmen veya tamamen kaldırılmasını isteyebilir.
  • Gösterilen teminat, borcu karşılar nitelikteyse, hacze konu malın üzerindeki haciz kaldırılabilir veya daha düşük bir kısma indirilebilir.

2.5. Tazminat Davası (Hukuka Aykırı Haciz Sebebiyle)

  • Taşkın haciz neticesinde borçlu ya da üçüncü kişi zarara uğramışsa, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m.49 ve ilgili düzenlemeler çerçevesinde tazminat davası açılabilir.
  • Haksız, ölçüsüz veya kötü niyetli haciz uygulaması nedeniyle maddi ya da manevi zarara uğrayanlar, zararlarını ve taşkın haciz ile arasındaki illiyet bağını ispat etmek suretiyle sorumlulardan (kötü niyetli alacaklı) tazminat talebinde bulunabilir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 26.03.2019 T., E. 2018/7543, K. 2019/2356
“Taşkın şekilde yapılan haciz işleminden kaynaklanan maddi ve manevi zararlar, borçlu yönünden tazminat hakkı doğurabilir. Bu tür davalarda davacının, borcun miktarına nazaran fahiş değerli malların haczinden ötürü zararının ne şekilde oluştuğunu somut delillerle ortaya koyması gerekir.”


3. Sonuç

Taşkın haciz, İcra ve İflas Kanunu’nda güvence altına alınan ölçülülük ilkesinin ihlal edilmesiyle ortaya çıkar. Borçlunun veya üçüncü kişilerin, İİK m.16 uyarınca 7 gün içinde şikâyet hakkını kullanarak icra mahkemesine başvurması, taşkın haczin kaldırılmasında veya sınırlandırılmasında ilk ve en önemli adımı oluşturur. Ayrıca, İİK m.85 ve devamı ile İİK m.96-99 (istihkak), İİK m.36 (teminat) gibi düzenlemeler, borçluların ve üçüncü kişilerin mağduriyetini giderecek çeşitli imkanlar tanımaktadır.

Haciz işlemlerinde hak kaybına uğramamak için yasal sürelerin (7 günlük şikâyet süresi başta olmak üzere) takibi büyük önem taşır. Bu noktada, avukatlık desteği alarak sürecin doğru yönetilmesi, hakların etkin biçimde korunmasını sağlayacaktır.